"Oyun bittiğinde Şah ve piyon aynı kutuya girer." İtalyan Atasözü

13 Nisan 2010 Salı

KOD ADI; FİYASKO (Beşiktaş)


FRANCESCO MANESSERO: Francesco Manessero Beşiktaş tarihinin belki de en skandal transferlerinden biridir. Gordon Milne döneminde 1993 yılında Beşiktaş forması giyen futbolcu hakkında inanılmaz iddialar ortaya atılmıştır. Oyuncunun kariyeri ile ilgili net bilgiler bulunmamakla birlikte yaşının söylendiğinden 5-6 yıl daha büyük olduğu, transfer edilmeden önce futbolu bıraktığı, hatta Gordon Milne'nin bu oyuncunun transferinden komisyon aldığı ve Beşiktaş yönetimi ile arasının açılmasının en önemli nedeninin Manessero olduğu iddia edilmiştir. Ancak en ürpertici iddia Francesco'nun Arjantin Milli Takımı'nda oynadığı iddia edilerek transfer edilmesi ancak futbolcunun Perulu olduğunun transfer edildikten sonra anlaşıldığıdır. Zira Francesco'nun Beşiktaş kariyeri sadece 3 hafta sürmüştür.


OSVALDO NARTALLO: 1993-1994 sezonunda Beşiktaş'a transfer olduğunda Türkiye'ye gelen ilk Arjantinli futbolcu olarak tarihe geçmiştir. İlginç saç stiliyle Türk taraftarların unutamadığı futbolcular arasında yer alan Nartallo basın tarafından sürekli eleştirilmesine karşın Beşiktaş formasıyla 13 gol atmış Fenerbahçe ağlarını her iki maçta da sarsma başarısı göstermiştir. Buna karşın sezon sonunda Petrol Ofisi takımına gönderilmiştir.

SIXTEN VEIT: Beşiktaş'ın 2. Daum döneminde yani 2001-2002 sezonu başlamadan önce 32 yaşında transfer ettiği Alman ön libero. Sezon boyunca sadece 7 maçta forma giyince sezon sonunda gönderilmiş ve Beşiktaş tarihinin en fiyasko transferlerinden birisi olarak tarihe geçmiştir.

PETER KJAER: 2001 yılında yine Daum döneminde Beşiktaş'a transfer edilen Danimarkalı kaleci, Beşiktaş'ta o dönem adeta krize dönüşen kaleci sorununa çare olamamış ve yediği hatalı gollerle taraftarlara saç baş yoldurtmuştu. Beşiktaş formasını yalnızca 6 maçta giyen Danimarkalı file bekçisinin sözleşmesi feshedilmişti.

GORDON SCHILDENFELD: Türk futbol tarihine 'en sonunda kör futbolcu da transfer ettik' deyimini kazandıran bir transfer. Beşiktaş'ın Hırvat Dinamo Zagrep takımından aldığı Beşiktaş'a gelmeden önce Hırvatistan'ın büyük takımlarının transfer listesinde olan ve Hırvatistan Ümit Milli Takımı'nda forma giyen 23 yaşındaki Schildenfeld, Beşiktaş'ta beklenen performansı sergieyemedi. Performansı tartışılırken ünlü spor yazarı Vedat Okyar'ın Gordon'un gözlerinde problem olduğunu ve Beşiktaş'ın bunu bile bile transfer ettiğini ortaya çıkarmasının ardından patlak veren skandal üzerine uzun süren uğraşlar üzerine Almanya'nın Duisburg takımına kiralandı.

KOD ADI; FİYASKO (FENERBAHCE)


ZVAN LUKOVCAN: 1986-88 yılları arasında Fenerbahçe'nin iki sezon kalesini koruyan Yugoslav file bekçisi, yediği enteresan goller nedeniyle rakip takımlar tarafından çok sevildi. Sarı-lacivertli tara fatarlara saç baş yoldurtan, tek parmağının protez olduğu iddia edilen Lukovcan'a, özellikle Beşiktaş maçlarında yediği goller sonrası 'kova kaleci' lakabı takıldı.

CZESSIAW JAKOLCEWICZ: 1990 yılında transfer edildi. Sarı-lacivertli takımın 2-1 mağlup olduğu Galatasaray derbisinde takımının tek golünü penaltıdan atmasının dışında varlık gösteremeyan Polonyalı savunma oyuncusu, sezon sonunda gönderildi.

IVAN VISHNEWSKI: Fenerbahçe forması giyen ilk Rus futbolcu olan Vishnewski, 1989-1990 sezonunda alındı. Sarı-lecivertli takımda iz bırakmayı başaramadı. Sezon sonunda Sarıyer'le anlaştı. Daha sonra ülkesine döndü.

POITR SOCZYNSKI: İsminin zorluğu 2002 yılında Mario Jardel'e kğu nedeniyle 'Soca' denilen bir diğer Polanyalı, Jakolcewicz ve Vichnevski gibi Fenerbahçe formasını 1 sezon terlettikten sonra gönderildi. Vasatı aşamayan futbolcu, Fenerbahçe'den sonra Türkiye'de Vanspor forması da giydi.

MIROSLAV TANJGA: Fenerbahçe'ye Dzoni Novak ve Stanimir Stoilov'la birlikte 1992-93 sezonunda geldi. Sarı-lacivertli yönetim, Yugoslav futbolcunun büyük bir hata olduğunu kısa sürede anladı. O dönemde 3 olan yabancı futbolcu kontenjanında yer açmak için gönderildi.

DEMİR HOTİÇ: Fenerbahçe'ye transfer olduğunda "İnsan üstü kaslara sahip" şeklindeki manşetlerle abarrtılan Yugoslav futbolcu, 1993-94 sezonunda sarı-lacivertli forma altında 7 maça çıktı. Türkiye'deki ilk ve son golünü Karabükspor'a atan Hotiç, Fenerbahçe'nin en kötü yabancı transferlerinden biri olarak gösterilir.

ANDREAS WAGENHAUS: 1993-94 sezonunda 900 bin mark bonservis ücretiyle Almanya'nın Dynamo Onadli takımından geldi. Sarı-lacivertli forma altında 30 maç oynadı, 2 kez ağları havalandırdı. Ayağında çok top tutması ve her maçta en az 2-3 kez denediği uzaktan şut denemelerinin kaleyi bulmaması nedeniyle eleştirildi. Fenerbahçe'den ayrıldıktan sonra Waldhof Mannheim takımına gitti.


EMIL LUCKOV KOSTADINOV: 1993 yılında Bulgaristan'da 'yılın futbolcusu' seçilen Kostdaniov, 1996-97 sezonunda Fenerbahçe'ye geldi. Maccabi Tel Aviv'le oynanan Şampiyonlar Ligi Ön Eleme ilk maçında rakip futbolcuya kafa atarak 4 maç ceza aldı. Yabancı kontenjanı nedeniyle yedek kulübesinin gediklisi oldu. Kendinden beklenen performansı sergileyemeyen Bulgar forvet, Tigres takımına transfer oldu.

RICARDO SERGIO MESSIOS NEVES: 1998-99 sezonunda Fenerbahçe forması giyen Sergio Neves, sarı-lacivertli kulübün başını fazlasıyla ağrıttı. Önce Sakaryaspor, ardından Katar'da kiralık oynayan Brezilyalı oyuncu, yabancı kontenjanı nedeniyle kadroya giremeyince sessiz sedasız Türkiye'den ayrıldı.

SÜLEYMAN OULARE: Teknik Sorumlu Rıdvan Dilmen'in isteği üzerine forvet sorununa çözüm getirmek için Belçika'dan alel acele getirildi. Büyük umutlarla Racing Genk takımından transfer edilen Gineli futbolcu, sakatlık sorunu nedeniyle gözden çıkarıldı. Teknik direktör Mustafa Denizli'nin de kadroya almadığı 27 yaşındaki Oulare, sezon sonunda İspanya Birinci Ligi takımlarından Las Palmas ile 3 yıllığına anlaştı.

YAW PREKO: Gaziantepspor'dan Samuel Johnson'la birlikte 1999 yılında Fenerbahçe'ye geldi. Beşiktaş ile oynadıkları derbi maçta attığı 2 gol dışında kayda değer hiçbir şey yapmadı. Sarı-lacivertli forma altında 22 maça çıkan Ganalı futbolcu, Yozgatspor'a gitti.

REINALDO VICENTE SIMAO: 31 Ocak 2002 tarihinde Brezilya'nın Associacao Desportiva Sao Caetano takımından transfer edildi. Fenerbahçe'deki ilk resmi maçı, 1 Şubat 2002'de Fenerbahçe - Kocaelispor Süper Lig maçıdır. 29 Ağustos 2002 tarihinde sözleşmesi karşılıklı feshedildi. Simao ardından MKE Ankaragücü ile anlaşma imzaladı.

MIROSLAV STEVIC: Ortega'yı kadrosunda düşünmeyen teknik direktör Lorant'ın isteği üzerine 2002-2003 sezonunda Borussia Dortmund'dan transfer edildi. Ayağının tozuyla çıktığı ilk maçta Feyenoord'un Japon futbolcusu Ono'ya tekme atması uzun süre konuşuldu. Daha sonraki maçlarda ilerlemiş yaşı nedeniyle eleştiri oklarını hedefi oldu. "Werner Lorant'ın askerlik arkadaşı" yorumları yapılan Yugoslav futbolcu, Almanya'nın Bochum takımına gitti.

VLADIMIR BESCHASTNYKH: Rus forvet ile 2002-2003 sezonunun devre arasında 2,5 yıllık sözleşme imzalandı. Spartak Moskova takımından 800 bin dolar bonservis bedeliyle kadroya katılan oyuncu, futbolundan çok soyadıyla konuşuldu. Aranan kan olmadığının anlaşılması uzun sürmedi ve sezon sonunda Rus kulübü Kuban Krasnador'a imza attı. Sarı-lacivertliler, bu transfer karşılığı 250 bin dolar aldı.

ROBERT ENKE: 2003-2004 sezonunda Barcelona'dan 1 yıllığına kiralandı. Almanya doğumlu olan Enke'nin, Türkiye macerası 13 gün sürdü. Sarı-lacivertli takımın kalesini ilk ve son olarak Türkiye Kupası'nda İstanbulspor ile yapılan maçta korudu. Trabzonspor maçının kadrosuna alınmayınca Samandıra Tesisleri'ni terk etti.

KAZA GELİYORUM DEMEZ!!!


KOD ADI; FİYASKO (GALATASARAY)

Her transfer döneminde kulüplerimize akla hayale gelmeyecek isimler transfer edilir. Görüşmelerin son aşamada olduğu hatta futbolcunun Türkiye'yi gezmeye geldiği bile söylenir. Ancak genellikle transfer döneminin bitmesine yakın yıldız futbolcu eşi istemediği için ya da başka bir takımın teklifi nedeniyle Türkiye'ye gelmez. Muhakkak ki, Türkiye'ye yıldız isimler de geliyor. Örneğin, George Hagi, Roberto Carlos, Pierre van Hojdoonk, Jay Jay Okocha vs. vs... Ancak son dönemde bazı futbolcuların verimsiz çıkması bazı futbolcuların da hiçbir varlık gösteremeden ülkeyi terk etmeleri akla Türkiye'deki transfer fiyaskolarını getiriyor.Türk takımlarının son 30 yıllık yabancı transfer çalışmalarına bakıldığında öyle isimler var ki, bazılarına 'Bu da kim?' diyebilirsiniz, bazılarını da tebessüm ederek hatırlayabilirsiniz. İşte 3 büyük takımın tarihi boyunca gerçekleştirdiği en fiyasko transferler:

DOMINIC IORFA : Türkiye'ye neden geldiği neler yaptığı bir türlü anlaşılamadı. Nijeryalı futbolcu belki en fiyasko transferlerin başında geliyor. Galatasaray formasıyla sadece 14 maça çıkan Iorfa, buna rağmen taraftarlar arasında bir efsane halini aldı. Iorfa hakkında ortaya atılan en büyük iddialardan birisi de Nijeryalının ülkesinde aslında 400 metre koşucusu olduğu yönünde. Zaten oynadığı hemen her kulüpte hızıyla dikkat çeken Iorfa'nın daha sonradan futbolcu olmaya karar verdiği söyleniyor. Hatta Iorfa'nın bazı maçlarda kendi kendine pas attığı ve kendi kendine orta yaptığı iddia edilir.

PIERRE ESSER : 1996-97 sezonunda büyük umutlarla Almanya'nın Fortuna Düsseldorf takımından alındı. İlk 11'de oynadığı ilk maçta son dakikada Yusuf Tepekule'den yediği hatalı gol sonrası yoğun şekilde eleştirildi. Bu nedenle Galatasaray kariyeri başlamadan sona erdi.

ION LUTU: 3 Ağustos 1975 doğumlu olan Rumen futbolcu, Fatih Terim döneminde transfer edildi. Geldiği ilk günlerde 'Yeni Rıdvan' denilen Lutu'nun, ilerleyen günlerde sarı-kırmızılı takıma yarar sağlamayacağı anlaşıldı. Galatasaray için bir başka hayal kırıklığı olan futbolcu, Steua Bükreş'e gitti.

BRUNO QUADROS: 1999 yılında Everton'dan transfer edildi. Kısa sürede takıma katkısı olmayacağı anlaşıldı ve sözleşmesi karşılıklı olarak feshedildi. Sarı-kırmızılı takımdan sonra kiralik olarak İstanbulspor'a gitti. Daha sonra Flamengo ile anlaşarak, Brezilya'ya döndü.

JERSSON AMUR GONZALEZ DIAZ: Kolombiya'dan büyük umutlarla devre arasında transfer edildi. Ancak sarı-kırmızılı formayı hiç giyemedi. Sezon sonunda Arjantin'in ünlü takımı River Plate'e tranfer oldu. Centauros Villavicencio ile anlaşarak, tekrar Kolombiya Ligi'ne döndü.

ROBERT SPEHAR: 2001-2002 sezonunda Bruges'de oynarken 'Gol makinesi' lakabıyla anılan Spehar, 31 yaşında Galatasaray'a imza attı. 2000 yılında Beşiktaş ve Trabzonspor'un da ısrarla istediği Hırvat oyuncu, G.Saray formasıyla tek maça çıktı. Galatasaray, bu karşılaşmada Bursaspor'a 5-0 yenilmişti.

PAVEL HORVATH: 1975 doğumlu olan Çekoslavakyalı futbolcu, 2001 yılında Sportin Lizbon'dan transfer edildi. Lucescu'nun pek şans vermediği futbolcu, sarı-kırmızılı ekipte tutunamadı. Sadece 3 maçta sarı-kırmızı formayı giyen Pavel Horvath, aynı yıl FK Teplice'e imza attı.

SERGIO ALMAGUER: Fatih Terim'in isteği üzerine 'yeni Popescu' umuduyla Cruz Azul takımından kiralandı. Transfer döneminin bitimine saatler kala imza attırılan Meksikalı savunma oyuncusu, beğenilmeyerek ülkesine gönderildi. Almaguer, Şampiyonlar Ligi'nde oynayan ilk Meksikalı futbolcu olarak Meksika Futbol tarihine geçti.

ALİ LUKUNKU: 2002-2003 sezonunun ikinci yarısında transfer edildi. Kongo asıllı Fransız futbolcu için Galatasaray'ın kasasından 2 milyon 200 bin dolar çıktı. Fiziği ve hava toplarındaki hamkimiyeti nedeniyle transfer edilen 27 yaşındaki oyuncu, ileride çok ağır kaldı. Oynadığı maçlarda gol sorununa çare olamayan Lukunku, kısa süre sonra yeniden Standard Liege'e döndü.

MAREK HEINZ: EURO 2004'te sergilediği performansla dikkatleri üzerine çeken futbolu, 2005-2006 sezonunda 2 milyon euro bonservis bedeliyle transfer edildi. Ülkesinde frikikten attığı gollerle ünlenen Çek futbolcu, Galatasaray'da bu özelliğini gösteremedi. 700 bin euro tazminat ödenerek, sözleşmesi feshedildi.

JUNICHI INAMOTO: G.Saray'ın transfer döneminin kapanmasına bir gün kala İstanbul'a getirerek sözleşme imzaladığı Japon futbolcu Junichi Inamoto'da bekleneni veremedi. İnamoto 2007 yılının başında Alman ekibi Eintracht Frankfurt'la anlaşarak takımdan ayrıldı.

VEFA İSTANBULDA BİR SEMT ADI DEĞİLMİŞ


Tevez: "Bir gün West Ham'a döneceğim"

Carlos Tevez, eski takımı West Ham United'ı unutamadı...

Manchester City'nin Arjantinli yıldızı Carlos Tevez, bir gün tekrar West Ham United'a dönmek istediğini söyledi. Carlos Tevez, Daily Mail'e yaptığı açıklamalarda Manchester City'nin düşme hattında olan West Ham ile oynayacağı ligin son karşılaşmasında eski takımına zarar vermek istemeyeceğini belirterek, "Atacağım bir golle West Ham'ı küme düşürürsem neler hissedeceğimi düşünemiyorum bile" dedi. West Ham United taraftarını hiçbir zaman unutmadığını da sözlerine ekleyen golcü futbolcu, "West Ham taraftarı futbolu adeta yaşıyorlar. Bana büyük destek vermişlerdi. Umarım kariyerimi tamamladan yeniden o formayı giyebilirim" diye konuştu. Tevez, West Ham ile oynayacakları karşılaşmaya kadar kendilerinin ilk dördü, eski takımının ise ligde kalmasını garantilemesini dileyerek sözlerine son verdi.

DERBiNiN SKORU NE OLUR....


"DERBiNiN SKORU"NU BiLENLERE SUPRiZ HEDiYELERiMiZ VAR!
YANDAKi ANKETiMiZi CEVAPLADIKTAN SONRA BU YAYINI YORUMLAYINIZ....

Tahminlerinizi Bekleriz....
Related Posts with Thumbnails