"Oyun bittiğinde Şah ve piyon aynı kutuya girer." İtalyan Atasözü

8 Nisan 2010 Perşembe

ADAM OLACAK COCUK....Alex


SAHİL GÜVENLİK


Atletico Madrid yola devam


UEFA Avrupa Ligi çeyrek final rövanş maçında Valencia ile golsüz berabere kalan Atletico Madrid, deplasmanda atılan gol avantajıyla yarı finale çıkan taraf oldu.




YARI FİNAL EŞLEŞMELERİAtletico Madrid - LiverpoolHamburg - Fulham Yarı final ilk

maçlarının 22 Nisan Perşembe, rövanşlarının da 29 Nisan günü oynanacağı ligde, final ise 12 Mayıs Çarşamba günü Almanya'nın Hamburg kentinde yapılacak.

Ronaldo: Kişisel bir düello değil


''El Clasico'' olarak adlandırılan Real Madrid-Barcelona maçı öncesinde basın toplantısı yapan Cristiano Ronaldo, ''Herkes benden ve Messi'den konuşuyor ama sadece ikimiz oynamayacağız, bu kişisel bir düello değil'' dedi.

Antreman sonrasında basının karşısına çıkan Real Madrid'in yıldız futbolcusu Ronaldo, Messi ile kendisi hakkında basında yapılan karşılaştırmalarla ilgili, ''Messi'nin mükemmel bir sezon geçirdiğini düşünüyorum. Birçok gol atıyor ve eminim ki şimdi ve her zaman en iyilerin arasında olacak'' değerlendirmesini yaptı.
Messi ile çok farklı karakterde futbolcular olduklarını, ayrıca Arjantinli futbolcuya göre daha uzun ve geniş olduğunu ifade eden Ronaldo, ''Umarım Messi çok gol atmaya devam eder ama Cumartesi akşamı değil! İyi bir futbolcu ama tek başına oynamıyor. Takım arkadaşlarının da payı var. Futbolu bilenler ne demek istediğimi anlamıştır'' şeklinde konuştu.
Messi'nin Arsenal maçında attığı 4 golü El Clasicoda atmayacağını ama çok da büyük konuşmamak gerektiğini belirten Ronaldo, ''El Clasico'daki topu ben götürmek istiyorum'' diyerek, gol atmak için çok hırslı olduğunu gösterdi.

Guti: Elveda Madrid


Real Madrid'in sansasyonel yıldızı Guti takımdan ayrılmak istediğini belirtirken İngiltere, İtalya veya Arap ülkelerinde forma giymek istediğini söyledi.

Real Madrid'in sansasyonel futbolcularından biri olan Guti takımdan ayrılmak istediğini söylerken rota olarak İngiltere, İtalya veya Arap ülkelerini belirledi.
Onda Madrid Radyosu'na açıklamalarda bulunan Real Madrid'in kaptan yardımcısı Guti "Geleceğim belirsiz. Cumartesi günü Barcelona'ya karşı oynayacağımız maç benim son El Clasico'm olabilir" ifadesini kullandı.
Real Madrid ile kontratının devam ettiğini fakat kulübün kendisine anlayış göstereceğine inandığını belirten Guti "İspanya'dan ayrılıp İngiltere, İtalya veya Arap ülkelerinde forma giymek istiyorum" dedi. 1995 yılından beri Real Madrid forması giyen tecrübeli futbolcu İspanyol devi ile 5 La Liga, 3 Şampiyonlar Ligi Kupası ve 2 Kıtalararası şampiyonluk kazanmış ve 13 kez de İspanya milli takımının formasını giymişti.

LİVERPOL ANFİELD'DE UEFA YOLUNDA ASLA YANNIZ YÜRÜMÜYOR


UEFA Avrupa Ligi Çeyrek Final rövanş maçında Benfica'yı Anfield Road'da konuk eden Liverpool, Torres (2), Kuyt ve Lucas'ın golleriyle karşılaşmayı 4-1 kazanıp adını yarı finale yazdırmayı başardı.


Rakip AtleticoLiverpool'un yarı finaldeki rakibi Valencia'yı eleyen Atletico Madrid olacak.

BARCELONANIN EFSANE KADROSU


92'de Sampdoria'yı 1-0 devirip kupayı alan Barcelona:

Zubizarreta, Nando, J.Salinas, Koeman, Laudrup, Stoichkov, Eusebio, Bakero, Ferrer, Guardiola, J.Carlos Angel Mur
SİNAN KOLCU HATIRASINA

José Mari Bakero


Bakero kariyerine 1980 yılında Real Sociedad takımında başlamıştır.1988 yılına kadar bu takımda oynamıştır.223 maçta attığı 67 gol ile takımını sırtlamıştır.Güzel performansı ile Barcelona'ya transfer oldu.Burada da çok başarılı bir performans gösterdi.260 maça çıktı ve 72 gol attı.Futbolculuk hayatı boyunca 500 maçta 142 gol attı.Milli takımında ise 7 yıl oynadı. 29 maçta 7 gol attı ve 1994 Dünya kupasından sonra milli takımı bıraktı. Mükemmel oyunu ile rakiplere tam bir baş belası oldu.Attığı goller onu kariyerinin zirvesine çıkardı.9 yıllık Barcelona kariyerine son verme zamanı gelmişti.Artık futbolu bırakma zamanı gelmişti.Ve Deportivo Veracruz takımına transfer oldu.Bu takımda da 17 maçta sadece 3 gol atabildi.Ve sonunda Futbolu bıraktı.6 yıl boyunca yardımcı antrenörlük yaptı,eğitim aldıve 2004-2005 sezonunda Malaga'da ilk Teknik Direktör'lük kariyerine başladı.2006-2007 sezonunda bir zamanlar çok başarılı bir futbolculuk kariyeri geçirip 8 yıl hizmet ettiği Real-Sosciedad'ın başına geçti.Ama sadece bir yıl takımının başında durabildi.Sonra da takımdan kovuldu.Artık hızlı bir düşüş başlamıştı.Romanya'nın Cs Otopeni takımının başına geçirildi ve buraya da uyum sağlayamadı ve ayrıldı.

Türünün İlk Örneği: Fernando Redondo


Dünyanın çoğu takımında oyun kurucu olabilecek bu adam Real Madrid’in önlibero mevkii ile girmiştir çoğumuzun hayatına. Avrupa kariyeri Tenerife ile başlamış olsa da, o zamanlar az biraz Trt ile İngilizleri izlemek mümkün olduğundan pek çoğumuz haberdar değildik kendisinden, taa ki Futbol Mundial ile paralel biçimde özel kanalların artması ve Avrupa Futbolu’na ufaktan ufaktan el atmalarıyla..
Redondo, Argentinos Juniors’da başlayan futbol hayatına, çoğu Arjantinli futbolcunun yaptığı gibi İspanya’da devam etmiş, Tenerife ile Real Madrid’i iki kez şampiyonluktan ettikten sonra Santiago Barnabeu’nun yeni fenomenleri arasında olacağını bilmeksizin Madrid’e imzayı atmıştır.
Real Madrid’in yıllarca yükünü çeken muhteşem omurganun ön tarafı artık Redondo’dur, arkasındaki diğer efsane Fernando Hierro ile beraber. Sollarında ise başka bir efsane vardır, Roberto Carlos. Bu kadar efsane ile beraber oynamanın doğal sonucu olarak 2 kez Şampiyonlar Ligi, 2 kez La Liga, 1 kez de Kıtalararası Kupa kazanma mutluluğunu yaşamıştır.
Klasik önlibero tarifinin aksine rahatlıkla peşpeşe 3-4 çalım atabilen, günümüzde “10 numara” geçinen futbolcuların tozunu alacak derecede pas verme yeteneği olanve zekası ile kıvraklığını birleştirip top çalarken dahi estetik olan bir adamdı Redondo. Redondo demişken unutulmaması gereken olay da herhalde Old Trafford’da Manu’nun defans oyuncusu Henning Berg’e attığı inanılmaz çalım ve ardından Raul ile gelen Real Madrid golüdür. Maçtan önce Sir Alex, “Pasaport görevlisi olsam Raul Gonzalez’i ülkeye sokmazdım” şeklinde açıklama yaparken maç sonrası yaptığı açıklama: “Bu adamın ayaklarında ne var, mıknatıs mı?” şeklinde Redondo’ya yönelik olmuştur.
1999–2000 yılında Uefa tarafından “En İyi Oyuncusu” payesi ile taçlandırılan Redondo, nedendir bilinmez 2000 yılında A.C. Milan’ın yolunu tutmuştur. 4 yıl kaldığı Milan’da 20 maça yakın ancak oynayabilmiştir zira sakatlıklar yakasını bir türlü bırakmamıştır.
Dolarların, Euroların, kur hesaplarının havada uçtuğu şu dönemde, hatırlatılması gereken bir şey de şu olsa gerek; Redondo, Milan’da yeteri kadar verimli olamadığı ve devamlı sakatlandığı için Milan’a imza attığında kendisine verilen ev ve arabayı iade etmek istemiştir..
Ferrarisini satan bilgelere selam olsun…

Lugano: "Burada mutluyum ama..."




Fenerbahçe'nin Uruguaylı defans oyuncusu Diego Lugano, Türkiye'de mutlu olduğunu, buradan ayrılması için de çok daha iyi bir teklif alması gerektiğininin altını çizdi


Fenerbahçe'nin sahadaki gladyatörü Diego Lugano, Dünya Kupası'nın ardından sarı-lacivertli ekipten ayrılma 'ihtimalini' açıkladı.Uruguay'daki 1050 Radyosu'na konuşan Lugano, Dünya Kupası'ndan sonra başka takıma transfer olup olamayacağıyla ilgili bir soruya, "Her zaman yeni teklifler geliyor ama buradan ayrılmam için çok iyi bir şey olmalı. Buraya ailem çok iyi uyum sağladı, kulüpte çok sevilen ve saygı gösterilen biriyim. Üstelik ekonomik kısmı da çok iyi. Her şey burada kendimi çok rahat hissetmemi sağlıyor. Eğer buradakinden daha iyi bir teklif gelirse, o zaman düşünürüm" cevabını verdi.

ManU, Javier Hernandez ile anlaştı



Man. Utd. Manchester United, 21 yaşındaki forvet Javier Hernandez'in transfer için oyuncunun kulübü Chivas'la anlaştı.Kırmızı Şeytanlar'la bütün şartlarda anlaşma sağlayan Hernandez, hafta içinde sağlık testinden de geçti.Çalışma izninin çıkması durumunda, Meksikalı oyuncu 1 Temmuz 2010'da Manchester United'ın oyuncusu olacak. Anlaşma gereği, İngiliz ekibi, Chivas'ın 45 bin kişilik yeni stadyumunun açılışında bir hazırlık maçında yer alacak.Teknik direktör Alex Ferguson, kulübün resmi internet sitesine yaptığı açıklamada, transferden dolayı çok mutlu olduklarını; Hernandez'in gelecek vadeden ve çok yetenekli bir forvet oyuncusu olduğunu ifade etti

En hizli hat-trick benim..Mike Newell


Lionel Messi kisacik futbol kariyeri boyunca ulasabilecegi bir cok seye ulasti, onun basarilarini kimse gormezden gelmiyor ve de gelemez....Messi ile benzer basarilara ulasan ancak onun ulasabildiklerinin uzerine adim atmis olan tek bir adam var...Mike Newell

Blackburn Rovers`in eski 10 numarasi Mike Newell 1995 te Ewood Park`ta Rosenborg`e karsi 9 dakika icerisine sigdirdigi 3 gol ile sampiyonlar liginde kaydedilen en hizli hat-trick rekorunu hala elinde bulunduruyor.

Blackburn`un gruplarda 4-1 ile Rosenborg`den kopadigi 3 puan bize de biraz dokunuyor. Rosenborg kupa yolunda karsilastigi Besiktas`i, ilk macta 3-0 malup etmis, ancak Inonu`de 3-1 (setefan kuntz (2), sifo mehmet (1)) maglup olmasina ragmen on eleme turunu gecerek gruplara kalmisti.


Besiktas maci sonrasi mucadelesine devam eden Rosenborg turnuvaya ilk kez katildigi 1995 ve sonrasi itibariyle sampiyonlar ligi gelirleri ile Norvec`in acik ara en zengin kulubu haline gelmistir. (Rosenberg 1995-2002 tarihleri arasinda ust uste 8 kez sampiyonlar ligi gruplarinda mucadele ederek rekor kirmis ve bu rekor Manchester United`in 2004 te 9.kez gruplara kalmasiyla tekrar kirilabilmistir.)

KAFASINA SIKSA YERiRiDiR:)




Related Posts with Thumbnails